Bolu’da İçme Suyu Zehirlenmesi Davası Açıldı

Bolu’nun Yuva köyünde Temmuz 2022’de yaşanan, 1 kişinin öldüğü, ortalarında çocukların da bulunduğu 147 kişinin de etkilendiği içme suyundan kaynaklı zehirlenmelere ait 5 misyonlu hakkında 15 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.

Bolu Cumhuriyet Savcısı İsmail Hakkı Özcan tarafından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Keleş tarafından gönderildiği Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Olayda hayatını yitiren Eyüp Ertem’in ailesi ile toplam 86 müştekinin yer aldığı davanın iddianamesinde, otopsi ve hastane raporlarına nazaran Ertem’in vefatının, “E. Coli” enfeksiyonuna bağlı “invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom ile gelişen komplikasyonlar sonucu” meydana geldiğinin belirlendiği anlatıldı.

Çaydurt su deposunun yılda en az iki defa tarzına uygun formda temizlenmesi, dezenfekte edilmesi ve standartlar çerçevesinde klorlama yapılması halinde salgına neden olan bakterilerin öldürülmesinin mümkün olacağı vurgulanan iddianamede, 2003’te gömülü halde yapıldığı için temizlenemeyen depo yerine erişimi ve paklığı kolay yapı inşa edilmesi, deponun, sondaj kuyusu, maslakları ve etrafının yılda en az iki defa temizlenip dezenfekte edilmesi, kuyu ve maslakların kilitli tutularak yabani hayvanların girişi ile makûs niyetli şahısların ulaşımının engellenmesi ve klor aygıtının kesintisiz çalışmasının sağlanması halinde salgının gerçekleşmesinin beklenmediği tabir edildi.

Yetkililer için denetleme vazifesini ihmal ve tedbir almama iddiası

İddianamede, Vilayet Özel Yönetimi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A’nın “köy içme suyu tesislerinde kaptaj, maslak, depo üzere sanat yapılarının yılda en az iki sefer (ilkbahar ve sonbahar) olmak üzere temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi çalışmalarını denetleme misyonunu ihmal ettiği”nin tespit edildiği aktarılarak, olay tarihinde Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Halk Sıhhati Hizmetleri Lideri Ü.B’nin de Yuva köyünde uzun müddettir uygunsuz çıkan su tahlil sonuçlarını Vilayet Özel Yönetimi’ne yazı ile bildirmekle yetindiği, bu sonuçların halk sıhhati istikametinden tehlike arz ettiği, her an hastalıklara neden olma, salgına dönüşme riski bulunduğu halde insan sıhhatini korumak maksadıyla ve salgın oluşmasını engellemek için öteki tedbirler almadığı, ayrıyeten iki basamaklı tahlil sonuçları 08 Temmuz 2022’de alınan su örneğinin uygunsuz olduğunu gördüğü halde teşebbüste bulunmadığı kaydedildi.

İddianamede, köy muhtarı M.E’nin ise “köy içme sularının bakımı, tamiri, korunması ile sanat yapılarının yılda en az 2 kez temizlenip dezenfekte edilmesi, klorlama aygıtlarının çalışır durumda tutulması” vazifesini yerine getirmediği için kusurlu bulunduğu belirtildi.

“İZCİ” isimli bulaşıcı hastalık erken ikaz sisteminin takibinden sorumlu Vilayet Sıhhat Müdürlüğünde misyonlu hemşireler B.K. ve F.İ’nin, sisteme girip gerekli denetim ve izlemi yapmadıkları, C4 salgın ikazını vaktinde takip ve fark etmedikleri, bu nedenle gerekli yerlere bildirimde bulunulmasını geciktirerek salgından geç haberdar olunmasına ve geç müdahalede bulunulmasına ve geç kalınan müddette etkilenen şahısların artmasına neden oldukları için kusurlu bulunduklarından bahsedilen iddianamede, Ertem’in köyde bulunduğu tarihin, hemşirelerin misyonlarını ihmal ettikleri tarihlerin öncesine tekabül ettiği için vefat olayı ile ihmal ortasında illiyet bağı bulunmadığına değinildi.

İddianamede, sanıklar M.A.A, Ü.B. ve M.E. hakkında “taksirle bir kişinin vefatına ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” kabahatinden 2’şer yıldan 15’er yıla kadar, B.K. ve F.İ. hakkında ise “görevi berbata kullanma” kabahatinden 3’er aydan 1’er yıla kadar mahpus cezası isteniyor.

Sanıkların yargılanmasına Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

Olay

Yuva köyünde geçen yıl temmuz ayında Kurban Bayramı’nın akabinde içme suyundan kaynaklı kusma ve bulantı şikayetiyle ortalarında çocukların da bulunduğu 148 kişi hastanelere başvurmuş, 1 kişi hayatını yitirirken, 147’si taburcu edilmişti.

Ankara’da çeşitli hastanelere nakledilen kimi hastalara, kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) tanısı konulmuştu.

Eyüp Ertem’in şebeke suyunda tespit edilen “koli basili” bakterisinden kaynaklanan enfeksiyona bağlı hayatını yitirdiği belirlenmişti.